16:05

Ama maddi manevi ...

Gönderen '' FaruK ''



Çoğumuz için çok ayrı bir turnuva oldu bu Dünya şampiyonası.

Litvanya hiç beklenmeyen bi başarı elde etti. Bir çok yıldızından yoksun mücadele ederek bu başarıya ulaştı. Ramunas Siskauskas , Songaila , Lavrionviç kardeşler gibi bir çok yıldızından yoksun böyle bir başarıya imza attılar. Hem sert pota altı savunmaları hemde Kleiza ve Jasaitis'in üst düzey performansları buralara getirdi onlar. Seyircileriyle birlikte turnuvaya ayrı bir renk kattıkları kesin. Yanılmıyorsam önümüzdeki yıl kendi evlerinde düzenlencek turnuva. Rakiplerine göz dağı verdiler şimdiden. Madalya töreninde bu turnuvaya eğlenmek için geldikleri hallerinden belli oluyordu zaten. Gerçekten ayrı bir renktiler.


Bizde turnuva öncesi hiç tat vermeyen aynı zamanda umutda vermeyen bir takımdık. Açıkcası madalya söylemleri kimseyi ınandırmıyordu. Amam bu takımın 6 yıldır bir arada olması takım olgusunu üst düzeye çıkarmış gerçekten. 12 Dev Adam tabirini bize gerçek anlamda gösterdiler. Oyun kurucu problemi yaşadığımız bir dönemde Kerem ve Ender'in üst düzey performansları takımı yukarılara çekti. Ömer Onan ve Sinan Güler'in zorlandığımız anlarda bizi bu turnuvada başarılı kılan savunmamızın baş mimarlarıydı. Hidayet ve Ersanın skorer oyunları turnuva maçlarını rahat kazanmamızı sağladı.En büyük darbeyi bence uzun rotasyonunda yaşadık. Hemde hiç beklemediğimiz Pivot mevkiinde. Ömer Aşık ve Oğuz turnuvada bence vasatı çokda aşamadı. Semih aralarında en sivrileniydi. Sirbistan maçıyla final maçı arasında bir günlük ara olsa belkide çok daha farklı bitebilirdi bizim için bu turnuva. Ama yinede verdikleri sözü tuttular ve bizi ikincilikle onure ettiler.Eğer alttan gelecek sağlam bir jenarasyonla bu başarıları daim kılabiliriz. Ve hep olmamız gerektiği o ilk 3 içerisinde yer alırız. Böylece bizde kendi basket ekolümüzü oluşturabiliriz.


Şampiyon Takım zaten başarılıdır. Her ne kadar 2. sınıf takım yaftası yapıştırsalarda üzerlerine NBA patenti varken bu takımda sürekli bu madalya yarışında favoridir. Cansey Billups ve Odom gibi üst düzey yıldız basketçinin yanına birde Kevin Durant gibi üst düzey bi skorerin yer alması (ki kendisi NBA sayı kralı yanılmıyorsam ) başarıdaki en önemli etkendi. Iguodala , Rose ve Rudy Gay gibi yetenekli basketçilerde ekstra katkılarıyla başarıda pay sahibi oldular. Bir çok yıldızının olmaması bence bir dezavantaj değildi. 2006 yılındaki şampiyonadaki kadrosu yenilmez deniyordu ama yenilmişlerdi. Ki o kadroda bir çok yıldız vardı. Ama Yunanistan onların nasıl yenileceğini dünyaya göstermişlerdi (pick & roll ) . Ama her ne olursa olsun güçlü fizikleri ve yaptıkları savunmayla Altın madalyayı kazandılar. Üzerlerinde hiç bir baskı olmamasıda büyük avantajlarıydı. Onları izlemek gerçekten bir keyif özelliklede Durent ( Finan maçı hariç ) . Her zamanki en büyük hedefleri Olimpiyatlara direkt katılma hakkıda kazandılar.



Son olarak bir çoğumuzun sıkılmadan basketbol izlediği 16 günü bize yaşattıkları için aslında bu 24 takımıda başarılı sayabiliriz

16:17

Tracy Detroit'te

Gönderen '' FaruK ''






--------------------------------------------------------------------------------

Detroit Pistons'ın yeni transferi Tracy McGrady, yeni takımını göklere çıkartırken, çok heyecanlı olduğunu söyledi.
Geçmişte The Palace'a imrendiğini söyleyen T-Mac, ''Kariyerim boyunca o salonda oynamayı hep sevdim. Şimdi Pistons formasıyla o salonda oynamak benim için büyük bir onur olacak.'' dedi.

T-Mac, ''Ben artık resmen bir Piston'ım ve bu forma altında olmak benim için şereftir. Takımda çok büyük oyuncular var herkesin bir amacı var. Bu büyük şehire bir şampiyonluk getirmek en büyük amaç. Bu amaca hizmet etmek için elimden geldiğince çok çalışacağım. Bu sezon kendimi çok sağlıklı hissediyorum ve bu sezon için çok heyecanlıyım.'' dedi.

Dipnot: Umarım artık o özlenen adamı bize tekrar izletir.
The King T-Mac

11:17

Rafael Marquez NY RedBulls'ta.

Gönderen c[Я]esp0


En sonunda beklenen imzalardan birisi daha atıldı. Kesin olarak açıklandı New York RedBulls takımı tarafından. Açıklamanın tam metni burada. 31 yaşındaki Meksikalı hafta içinde Barcelona tarafından serbest bırakılmıştı.
Henry transferinden sonra hemen reklama başlamışlardı. Bu adamlar para basmanın, yani kısaca Marketing ne demek çok iyi biliyorlar. Bizim ülkemizde " DÜNYA YILDIZI " denen adamın forması 5bin satmazken Henry formaları 1 günde o sayıya ulaştı.

00:07

Yıldan yıla değişim. Wayne Rooney

Gönderen c[Я]esp0



Tabi bide bu adamın çocuğuyla olan benzerliği var. Neyse onuda sonraki postlarda gösteririz. Çünkü bu kadar benzerlik zor.

14:20

Büyük Şef futbolu bıraktı !

Gönderen c[Я]esp0

Türkiye'ye gelen yabancılar içinde en sorunsuz adamlardan biriydi Rigobert Song. Kariyerini anlatmaya kelimeler yetersiz kalır. 4 Dünya Kupası oynamış 8 Afrika Kupasına katılmış, Kamerun formasını 1993 yılından beri 122 defa giymiş bir isim. 1 Ağustos 2010 itibariyle aktif futbolculuk yaşantısına son verdiğini duyurdu herkese.


Hep onu düzgün kişiliğiyle tanıdık, futbolu bırakırken yaptığı açıklama bile onun kişiliğini yansıtıyor. 34 yaşında olmasına rağmen " Ne zaman bırakmanız gerektiğini bilmek zorundasınız " gibi bir açıklama yapmış. Keşke para uğruna Katar'a oraya buraya giden adamlarda biraz örnek alsa Song'tan.

22:43

Terbiyesizlik yapmayın !

Gönderen c[Я]esp0

Çok şey yazmak istemiyorum çünkü yazarsam küfürlü kelimeler çıkabilir ağzımdan. Alemitu Bekele bu ülkenin vatandaşı değilmi ? Elvan yüzümüzü güldürürdü, peki Bekele ne yaptı ? Terbiyesizlik yapmayın.


*Resim haberturk.com sitesinden Bekele'nin altın madalya almasından sonra çekilmiştir.

22:36

5000 metrede ilk 2 sıra bizim !

Gönderen c[Я]esp0

Yinemi atletizm yeter artık diyebilirsiniz. Ama bugün ne derseniz deyin umrumda değil. 10bin metre ve 100 metre engellide göğsümüz kabarmıştı ama bugün yapılan 5bin metre yarışında 2 madalya birden kazandık. Alemitu Bekele Altın Madalya, Elvan Abeylegesse Gümüş Madalya'ya ulaşarak göğsümüzü kabarttılar.


Dünde söylemiştim bugünde söylüyorum. Valencia'da yapılan bu şampiyona bize örnek olsun ve şu sporculara yatırım yapalım biraz. Emeklerinin karşılığını almalarını sağlayalım. İnşallah bu başarıya devam ederlerde onlarda ilgilenmeyenlerin yüzünü kızartırlar.

Kendisini Türk hisseden herkes TÜRK'tür diyoruz ve ülkemize bu başarıları getirdiğiniz için size çook teşekkür ediyorum altın kızlar. Bravo aynen devam.

22:32

Nevin Yanıt Avrupa Şampiyonu !

Gönderen c[Я]esp0

İşte göğsümüzü kabartan bir haber daha. 1 hafta önce Elvan avrupa şampiyonu olduğundan bahsetmeyi çok istemiştim atletizm yapanların yaşadığı sıkıntılardan ama o gün sevince balta vurmak istemedim. Bugünde bahsetmek istemiyorum hoş çünkü Nevin daha önce Türkiye bayrağıyla kimsenin yapamadığı birşeyi yaptı.


100 Metre engellide Türkiye rekoru kırarak Avrupa Şampiyonu oldu. Fenerbahçe'nin destek verdiği ve tesislerinde çalışması için desteklediği Nevin Yanıt, kendisine verilen desteğin boşuna olmadığını gösterdi ve Avrupa Şampiyonluğunu getirdi.

Yıllardır kült bir laf vardır. Kardeşim spor için para veriyolarda yapacak adam varmı diye. Ee var işte. 1 haftada 2 tane Altın madalya getirdiler ülkemize. Şu ülkede futbola yapılan yatırımın %10'u amatör branşlara yapılsa bizde olimpiyatlarda altın madalyaları sayıyor olurduk.

Bravo sana Nevin Yanıt. Aynen devam. Sana güvenmekle ne kadar doğru iş yapıldığını gösteriyorsun herkese.

Nevin Yanıt'ın başarılarına birde Wikipedia'dan göz atın.

14:30

Akın Akın Anadolu ...

Gönderen '' FaruK ''


Anadolu ekiplerinde iz bırakmış bi kaç futbolcuyu hatırlamak babında bir yazı serisi paylaşmak istiyorum sizinle. İlk olarak kariyeri başarılarla dolu olmasına rağmen Türkiyede deyim yerindeyse topa vurmadan ayrılan İbrahim Ba.

Ibrahim Ba 12 Ocak 1973 - Dakar doğumludur. Senegal asıllı Fransız futbolcu Orta saha ve forvet pozisyonlarında oynayan oyuncu 2004/2005 sezonunda Çaykur Rizespor'a da transfer olmuştu.

Senegal'de doğan İbrahim Ba, ailesinin küçük yaştayken Fransa'ya taşınması ile çifte vatandaş statüsünü almış ve Fransa Milli Futbol Takımı'nı tercih etmiştir. 1990'ların sonunda 8 kez milli takıma seçilmiş ve bu maçlarda 2 gol atmıştır.

Kariyerinde Milan , Bordo , Marsilya gibi büyük külüplerdede oynamıştır. Türkiyeye gelen en kariyerli oyuncular arasında yerini alan İbrahim Ba aynı başarıları gösterememiştir. Kariyeri 2. Milan serüveni ve Bolton'dan sonra çok büyük bir düşüşe geçmiştir. Rıza Çalımbay döneminde Ç.Rizespor'a gelmiş ama hiç izleme fırsatı bulamadık. Aşırı kilolarından dolayı oynamadığı hala rivayet olarak ortalarda dolaşmakta :) .

Burada hiç oynamasada ( Bir kaç dk. oynadığıda ayrı bir rivayettir) onu Rizespor adı altında görmek bile yetmiştir bize. Keşke bir kere izleyebilseydik. İbrahim Ba Rizden sonrada bi kaç kere daha futbolda denedi kendini ama o eski Ba'yı izlettiremedi. Benim en son bildiğin bu Ba'ya Milan vefasını gösterip takıma geri almıştı. İbrahim Ba tatlı bir hatıra olarak bizde iz bırakmıştır.

23:39

Tracy ve diğerleri ...

Gönderen '' FaruK ''



NBA, bu yaz çok sicak saatler yaşadı ve yaşamayada devam ediyor.
Bir çok yıldız Free Agent oldu. Kimi yüksek miktarlarla takımlarında kaldı, kimiside şampiyonluk yaşamak babında takımlarını değiştirdiler (LeBron) .

Dirk Nowitzki , Pierce gibi isimler takımlarıyla sözleşme yeniledilerken LeBron , Bosh gibi oyuncular sözde aldığı paralardan feragat edip Miami ile anlaştılar. Wade ile birlikte muhteşem 3 lüyü oluşturdular. Sezon başlamadan açık ara favori gösteriliyorlar.Bunların yanı sıra İverson gibi isimlerinde hala transferde adı geçiyor.( Özelliklede Boston'la).

Bunlar bi yana dursun benim için aslolan Tracy'nin ne yapcağı. Bana basketbolu izlenilir kılan yegane adam ( Mrsa'dan sonra ).
Tracy nin yeri bende ayrı olduğu için ne LeBron, Bosh, İverson vs. beni çokda alakadar ettiğini söyleyemem açıkcası. 35 saniyede 13 sayı atan adamdan başkası yalan :) ( San Antonio maçı ) . Tracy'nin de adı Chicago ile anılıyor. Kendi sayfasındada bir kaç takımla görüştüğünü söylemişti.

Umarım o bir türlü tam anlamıyla üzerinden atamadığı sakatlığıda atlatırda tekrar parkelerde o görmeyi özlediğimiz Tracy'i izlettirir.

The King T-Mac :)

01:30

Süpersin Elvan

Gönderen c[Я]esp0

Ne yazsam ne söylesem bu kız için az. Yine göğsümüzü kabarttı Elvan. Ay Yıldızlı bayrağımızı göndere çıkarttı. Fenerbahçe - Young Boys maçından dolayı çok fazla takip eden olmamıştır, ben bile göz ucuyla izledim yarışı. Elvan tüm rakiplerine tur bindirdi ve en yakın rakibine 12 saniye fark attı ve Altın Madalyaya uzanarak Avrupa Şampiyonu ünvanını aldı.


Elvan, AA muhabirine ''Çok mutluyum. Antrenörümle çok güzel bir hazırlık yaptık. Herkes moral verdi. Rakiplerin güçlü olmasından ve rüzgardan dolayı yarış öncesi biraz korktum. Allah emeklerimin takdirini verdi. Hep gümüş alıyordum, bugün altın aldım. Çalışıp, kazandığım için çok mutluyum'' demiş. Bu kadar imkansızlık içinde ( Amatör sporculara yapılan yatırım neredeyse yok denecek kadar ) yinede birşeyler yapmaya çalışması takdir toplayacak bir olay.

Aşağıdaki resimdeki kızımızda Meryem Erdoğan. Türk olmak ve Türkiye adına yarışabilmek için çok uğraşmıştı ve en sonunda istediği oldu. Avrupa'da 23 yaş altında, 10bin metre rekoru kırmıştı Haziran ayında. Elvan'ın 1. olarak Altın Madalya aldığı yarışta son anlara kadar bronz madalyaya talipti ancak son anlarda yavaşlayınca yarışı 5. sırada tamamladı. Onuda ayrıca tebrik ediyorum.



16:47

En sonunda Raul, Schalke'de !

Gönderen c[Я]esp0


Ve en sonunda gerçekleşti. Schalke Takımı açıkladı transferi.Avrupa'nın en tehlikeli golculerinden biri olan ve tam 16 sene Real Madrid gibi bir futbolcu öğütme makinasında görev alan, kaptanlık yapan bu takımla kupalar kazanan Raul, Almanya ligine geçiş yaptı.

Real Madrid'le 6 La Liga 3 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu kazanan Raul attığı 44 golle İspanya Milli Takımının en golcu oyuncusu durumunda. Senelik 6 milyon € ödenecek Raul için Real Madrid'in destek vereceğide konuşuluyor.

Schalke'nin teknik direktörü Felix Magath daha önce yaptığı açıklamada, "Raul'ün Schalke'yi tercih edeceğine inanıyorum. O muhteşem bir golcü ve öyle bir oyuncu kadromda görmeyi çok isterim" demişti.

İşte Raul'un başarıları;

UEFA Champions League
1997/1998, 1999/2000, 2001/2002

Spanish championship
1994/1995, 1996/1997, 2000/2001, 2002/2003, 2006/2007, 2007/2008

Club World Cup
1998, 2002

European Super Cup
2002

Spanish Super Cup
1997, 2001, 2003, 2008

17:00

Parkelerden 1 yıldız daha kaydı

Gönderen c[Я]esp0


Basketbol parkelerinden bir yıldız daha kaydı.. Fenerbahçe'nin efsane oyuncularından birisi ve Türkiye'ye gelmiş geçmiş en seri 3lük oyuncusu olan Damir Mrsic veya Türk statüsüne geçtikten sonra aldığı ismiyle Demir Kaan yaptığı açıklamayla basketbolu bıraktığını açıkladı.

Güle güle büyük kaptan. Asla Türk basketbol severlerin unutamayacağı bir kariyerin ve kişiliğin var. 12 Numara Daaamiirrrrrrrrrrrrrrrrrr Mrsiiiiiiccccccccccc ! ! !

EN DEĞERLİ 10 TAKIM

1. Manchester United-1.83 milyar dolar
2. Dallas Cowboys-1.65 milyar dolar
3. New York Yankees-1.6 milyar dolar
4. Washington Redskins-1.55 milyar dolar
5. New England Patriots-1.36 milyar dolar
6. Real Madrid-1.32 milyar dolar
7. New York Giants-1.18 milyar dolar
8. Arsenal-1.18 milyar dolar
9. New York Jets- 1.17 milyar dolar
10. Houston Teksas-1.15 milyar dolar

EN ÇOK KAZANAN 10 SPORCU

1. Tiger Woods-105 milyon dolar (golf)
2. Floyd Mayweather-48 milyon dolar (boks)
3. Kobe Bryant-48 milyon dolar (basketbol)
4. Phil Mickelson-46 milyon dolar (golf)
5. David Beckham-43.7 milyon dolar (futbol)
6. Roger Federer-43 milyon dolar (tenis)
7. LeBron James-42.8 milyon dolar (basketbol)
8. Manny Pacquiao-42 milyon dolar (boks)
9. Eli Manning-39.9 milyon dolar (NFL)
10.Terrell Suggs-39.3 milyon dolar (NFL)


Kaynak: http://www.forbes.com/2010/04/21/soccer-value-teams-business-sports-soccer-10-wealth_land.html?boxes=listschannelinsidelists

16:35

Röportaj: Ömer Toprak (SC Freiburg)

Gönderen c[Я]esp0

Bugünkü konugumuz Almanya Birinci Futbol Ligi´nde forma giyen cok önemli bir isim.SC Freiburg´un 1989 dogumlu Türk stoperi Ömer Toprak.

1,86 metre boyundaki gururumuz Almanya U19 Milli Takimi ile Avrupa Sampiyonu oldu ve Almanya´da son yillarin en yetenekli stoperlerinden biri olarak gösteriliyor.

Gecen sene yasadigi talihsiz kazadan sonra yavas yavas eski formuna kavusan genc yetenegimiz, özellikle Milli Takim konusunda yapacagi tercih ile ilgili bir cok soruyla karsilasiyor.

Milli Takimi´mizin bu bölgede duydugu ihtiyac karsisinda cok iyi bir secenek olan Ömer, simdilik bu tür sorular karsisinda sessiz kalmayi tercih etse de, hem gecmisi hem de gelecegi ile ilgili sorularimizi cevapladi. Simdi Ömer Toprak´i dinliyoruz.

Soru: Merhaba Ömer, öncelikle röportajdan dolayi sana cok tesekkür ediyoruz. Kendinden ve ailenden biraz bahsedermisin?Kac kardessiniz ve Türkiye´nin neresinden geliyorsunuz?
Ömer: Merhaba, ben tesekkür ediyorum röportajdan dolayi.Toplam 4 kardesiz ve en kücügü benim ! Sivasliyiz.

Soru: Tatillerde en cok nereye gitmeyi seviyorsun?
Ömer: Sezon sonunda tabii ki Sivas´a gidiyorum, ailemi görmek icin ! Sonra en cok sevdigim yer denizli yerler odugundan, deniz kenarina gitmesini severim.

Soru: Türkiye´nin en cok nesini seviyorsun?
Ömer: Fazla sehirleri henüz gezemedim. Sivas´in disinda gittigim yer olarak bir tek Antalya var.

Soru: Futbola ne zaman ve nasil basladin?
Ömer: Futbola 4 yasinda basladim ve hersey benim gibi futbolcu olan Harun Abimin sayesinde !

Soru: Ailen futbola baslama ve devam ettirme konusunda destek oldumu sana?
Ömer: Ailem her zaman bana destek oldu, iyi ve kötü günlerde ! Ve bundan dolayi cok mutluyum !

Soru: Su an SC Freiburg ile Alamnya´nin Birinci Ligi Bundesliga´da oynuyorsun. Bundan önce hangi kulüplerde oynadin ve ne zamandir SC Freiburg Kulübü´ndesin?
Ömer: Freiburg´dan önce, TSB Ravensburg ve FV Ravensburg altyapilarinda oynadim ! Freiburg´un altyapisina 2005 senesinde geldim !

Soru: Kendini tarif ettiginde, sana göre en büyük özelligin ne bir stoper olarak?
Ömer: Dogrusunu söylemek gerekirse kendimi tarif etmeyi pek sevmem !

Soru: Türk defans oyuncuları oyun kurma, pas alışverişi, oyun zekası bakımından üst düzey olamıyor hiçbir zaman. Daha doğrusu böyle yetiştirilmiyor, altyapıları yok. Futbol altyapısını Almanya'da alan bir defans oyuncusu nasıl yetişiyor, bir Ömer Toprak hangi aşamalardan geçiyor, neler öğretiliyor?
Ömer: SC Freiburg´da teknik ve taktike cok önem veriyorlar !Saniyorum bundan dolayi oyuncular da saydiginiz artilara kavusuyor.

Soru: Stoper mevkiinin disinda baska pozisyonlarda da oynayabiliyorumusun? Meslela defansif orta saha oyuncusu olarak?
Ömer: Altyapida orta sahada oynuyordum ! En cok sevdigim pozisyon stoper mevkii.

Soru: Örnek aldigin bir futbol var mi? Varsa kim ve neden o futbolcu?
Ömer: Örnek aldigim futbolcu yok, kimseyi kopyalamak istemiyorum, ama tabii ki her defansif oyuncunun degisik ve kendilerine has özelikleri var ve onlardan iyi taraflarini ögrenmeye calisiyorum.

Soru: En begendigin Türk futbolcu kim?
Ömer: En begendigim futbolcular Nuri Sahin, Hamit Altintop ve Ali Günes. Ali Abim cok iyi bir insan, simdiye kadar kazandigi cok sey var ama kimseyi kücümsemez ve herkesle saka yapar !

Soru: Türkiye´de futbol oynamayi düsünüyormusun yoksa su an senin icin sadece Almanya Ligi mi söz konusu? Mesela sana Türkiye´den büyük bir kulüpten teklif gelse ve Almanya'da veya baska misal olarak Ingiltere´den orta sinif bir takimdan alternatif teklif gelse hangisini tercih edersin?
Ömer: Su an SC Freiburg Takimi´nda cok mutluyum ve Almanya Ligi´nde oynamak istiyorum! Gelecekte hersey olabilir !

Soru: Alman Futbol Fedarasyonu´nun gurbetci oyunculari baska ülkelere kaptirmama amaci Almanya´da yetisen genc yeteneklerimizin psikolojisini nasıl etkiliyor? Bir baski hissettinmi hic bu konuda?
Ömer: Hayir Almanya Futbol Federasyonu baski yapmiyor !

Soru: Seni bir kac hafta önce bir macinda Türkiye Futbol Federasyonu yetkilileri izledi. Görüsme imkani oldumu mactan sonra?
Ömer: Hayir, mactan sonra kimse benimle görüsmedi, sadece Erdal Keser Abim!

Soru: Turkcell Süper Lig maclarini takip ediyormusun? Sence Türkiye Birinci Ligi nasil bir lig? Yani İtalya'yı sert savunmasıyla, Almanya'yı dolu tribünlerle, İngiltere'yi etkili kanat oyunlarıyla, Fransa'yı berabere biten maçlarla ve İspanya'yı Messi ile tanımlayabiliyorsak Türkiye Süper Ligi'ni en iyi tanımlayacak kavram nedir?
Ömer: Söylediginiz gibi her ligin kendi özelligi vardir, ama ben sadece Almanya Ligi´nden konusabilirm ! Dedigim gibi Almanya Ligi´ni cok begeniyorum, stadlar dolu ve cok iyi futbol oynaniyor!

Soru: Futboldan dolayi bayagi taninir bir kisi oldun. Sen söhret olma konusunda ne düsünüyorsun? Taninmadan önceki halinle kiyaslarsan sende degisiklikler oldu mu?
Ömer: Tabii ki insanlar tanimaya basliyor, ama baska birsey bence degismiyor ! Karakter olarak ayniyim yani.

Soru: Milli Takim konusundaki düsüncen ne? Almanya U19 Milli Takimi ile Avrupa Sampiyonu oldun. Bundan sonra Türkiye A Milli Takimi´nda oynama düsüncen var mi? Davet gelse nasil davranirsin?
Ömer: Su an Milli Takim´lari düsünmüyorum ! Kazamdan sonra bir an önce eski formuma kavusmak istiyorum yine !

Soru: Gecen sene yaz döneminde üzücü ve talihsiz bir kaza gecirdin. Öncelikle yetenekliturkfutbolcu sayfasi olarak yeniden gecmis olsun diyoruz. Kazadan sonra futbola dönüp dönmeyecegin bilinmiyordu. Sen neler hissettin bu dönemde? Hic acaba futbol hayatim bitti mi diye düsündügün oldu mu?
Ömer: Ailem, arkadaslarim ve kulüp bana cok yardim etti ve destek oldu ! Ben kendim hic öyle birsey, yani futbol yayatim bitti mi acaba diye düsünmedim! Medya yaziyordu o tür seyleri. Öyle bir düsüncem asla olmadi.

Soru: Futbola bu kadar hizli bir sekilde dönebilmenin en büyük etkeni neydi sence? En büyük destegi nereden gördün?
Ömer: En cok destegi tabii ki ailemden gördüm, her zaman bana yardimci oldular.

Soru
: Kazadan sonra hayata bakis acin degistimi? Degistiyse ne degisti mesela?
Ömer: Bu soruyu cevaplamak zor ! Tabii ki herseyden önce saglik geliyor!

Soru
: Bundan sonraki hedefin ne?
Ömer: Dedigim gibi en önemlisi saglik, sonra tabii ki eski formuma kavusmak ve SC Freiburg´la Lig´de kalmak.

Soru: Gazetede seninle ilgili en cok okumak istedigin baslik ne olmali?
Ömer: Gazete okumayi sevmem :D

Soru: Futbol disinda hobilerin var mi? Neler yaparsin bos zamanlarinda?
Ömer: Arkadaslaslar bulusuyorum ! Play Station oynuyoruz mesela. Sinemaya gitmeyi de severim !

Soru
: En sevdigin yemek hangisi?
Ömer: En sevdigi yemek Annemin Mantisi !

Soru
: Ne tür müzik dinlemeyi seversin?
Ömer: Türkce, RnB ve House.

Soru: Senin gibi basarili bir futolcu olmak isteyen genclere tavsiyen var mi? En önemli seyler ne sence bu konuda?
Ömer: Kendilerine inanmalari en önemlisi bence !

Soru: Röportajin icin cok tesekkür ederiz Ömer. Bundan sonra da seni ayni basari ile görmeye devam etmek istiyoruz. Röportajin sonunda söyleyecegin birsey varsa seni dinliyoruz.
Ömer: Ben size tesekkür ediyorum röportajdan dolayi.


16:22

Aradaki farkı bulun

Gönderen c[Я]esp0


1994 yılında avrupa futboluna yeni adım atmış Ronaldo ve 2010 yılında Brezilya'ya geri dönmüş Ronaldo. Fark büyük bir kütle.



16:17

Tekrardan işbaşı !

Gönderen c[Я]esp0

Uzuuunca bir süre tatil yapıp kafa dinledikten sonra tekrar yazılara devam. Yorgunlukla beraber üzerimde bir ağırlık var : ) Pası atmak zor olacak sanırım.

21:41

For the Narsizse..

Gönderen c[Я]esp0

Burası spor blogu değilmi, kendindemisin diyenler olacaktır. Ama durun okuyun biraz yazıyı. Aslında böyle yazılar yazmasından çok anlamam. Sevgililerime bile hiçbir zaman aşk mesajları yollamayı beceremem. İçimize odun kaçmış napalım. Spor aşkıyla yanıp tutuşurken, stadlarda oradan oraya gezerken aşk sözcüklerini unutmuşuz :)


Herneyse lafı uzatmadan başlayayım anlatmaya. Bundan 4,5 - 5 sene önce ergenliğinde vermiş olduğu gazla msn adreslerinin bilgilerini ele geçirip kendi çapımızda hackerlık yapıyoduk. Bu Password bilgilerini ele geçirdiğim adreslerden birinde tanışmıştım Narsizse'yle ( gerçek adını vermeme gerek yok ). Gel zaman git zaman bizim muhabbet koyulaştı, konu konuyu açtı. Ortak zevklerimiz olduğu ortaya çıktı.

Konuştukça konuştuk. Ailemizi anlattık, dertlerimizi paylaştık. Artık öyle olmuştukki en ufak birşey olsa birbirimizle paylaşıyorduk. Tabi bu arada ikimizde büyümüş ve hayatlarımızdaki değişimlere hazır hale gelmiştik. Ben Kütahya'ya giderken Narsizse o sene ÖSS'ye hazırlanmış ve Konya'yı kazanmıştı. Hep söylediğimiz birşey vardı. Ne olursa olsun her zaman irtibatta olacağız, hiçbir zaman bu irtibatı koparmayacağız diye. Ama ne olduysa Narsizse ve benim aram bozuldu ( benden kaynaklı sebeplerden dolayı ). Ama asla aramız bozuk, konuşmuyoruz diye birbirimizden kopmadık. 6-7 ay konuşmadık ama ilk konuşmaya başladığımızda sanki hiç o küskünlük yaşayan biz değilmişiz gibi yine başladık herşeyi anlatmaya.

Bana bu kadar uzak olan ama en yakınımda olan çok az kişi olmuştur. Bunlardan biriside Narsizse oldu. Her konuştuğumuzda ( 3 yılda hemen hemen hergün ) gülme krizine girebildiğim yegane insan, benim deme şunu dememe rağmen " bebeee " deyip çıldırtan insan, herşeyimi rahat rahat anlatabildiğim insan vs vs vs diye çoğaltırım bunu ama sulu göz olduğu için dayanamaz ağlar o. Hep dostum olarak kal. Sevgililerimiz olsada, hayatımızı birileriyle birleştirsekte, çocuklarımız olup hayatın curcunasıyla koşuştursakta hep kal benle. Hem unuttunmu senin şahit ben olacağım kızım :)

Hayatımda değerli olanların değerini pek bilmeyen ben, klavye başına oturduğumda bile ne yazacağımı kara karar düşünüyordum. Aceleyle oldu biraz yazı ama umarım anlamışsındır değerini.. Hep kal Narsizse. Herşeye rağmen, herkese rağmen. Hep birşeyler anlatmak istediğimde ve elim telefon rehberine gittiğinde seni rahatlıkla arayabileyim. Hiçbir zaman unutulmadın, unutulmazsın.

Dostluk iki ayrı bedendeki tek bir ruhtur..

16:33

Mourinho taktik tahtası

Gönderen c[Я]esp0

Mourinho'nun taktiksel bir deha olduğunu hep biliyordumda bu kadar ayrıntılı yaptığını görünce tapmaya başladım, herkese antipatik gelen bu Portekiz'liye. Büyüksün Jose.

15:46

Taner Yalçın

Gönderen c[Я]esp0

Herkes onun adını Fenerbahçe'yle oynanan hazırlık maçında attığı 2 golle duymaya başlasada Taner'in asıl çıkışı 2008 yılında oldu. Almanya milli takım formasını giymeye başladığında, ortasahada oynadığı oyunla isminden sıkça söz ettirmişti. Bu oyun karşısında tepkisiz kalmayan Köln hemen Taner'le 5 yıllık sözleşme imzaladı. Köln altyapı sorumlusu Manfred Schadt onun için çok iyi görüşler bildiriyor. Schadt her mevkinin adamı olacak kalitede müthiş bir yeteneği olduğundan bahsediyor Taner için.


1.87 boyundaki Taner için ne ofansif nede defansif oyuncu diyebilmek çok zor. Oyunun 2 tarafınıda oynayabilen çok saf bir yetenek. Özellikle geçen sezon Daum'un onu Türkiye'ye getireceği ve bu transfer için Beşiktaş'la kapıştıkları haberleri bir çok defa çıkmıştı. O zamanda hep içimden geçen gelme Taner, bitirme kendini.


Köln'de geçen sezon A takımla 7 maça çıkıp 2 asist yapabilmişti sadece ama bu sezon adından söz ettireceğini gösterdi hazırlık maçlarında gösterdiği performansla. Köln antrenörü Soldo " Ondan böyle bir patlamanın sinyallerini alıyorduk. Bu sezon bizimle çok maça çıkacak " dedi Fenerbahçe maçının ardından.

Almanya'nın Milli Takımında oynayan Serdar Taşçı, Mesut Özil'den sonra Taner'de ortasahada Ballack görevi görecek 1-2 yıla kadar. O zaman bu gençlerimizi araştırmayanlar üzülecek mi acaba.

Burak Kaplan, Ömer Toprak, Mahmut Temur, Tunay Torun, Mehmet Ekici, Tolgay Ali Arslan ilerleyen yıllarda Almanya sınırları içerisinde daha sıkça ismini duyacağımız gençler.

15:14

Fergie'nin izinden

Gönderen c[Я]esp0




" Sir " Alex Ferguson kendisinden sonra yerine geçecek olanı yetiştirmeye başlamış. Futbolculuk döneminde hep yedek kulubesinde girip hayati goller atan Ole Gunnar Solksjaer, Manchester United Reserve takımın antrenörü olmuş. Hazırlık maçında takımın başındaydı.

23:59

Tarihe geçen sözler " Garry Lineker "

Gönderen c[Я]esp0


"Futbol basit bir oyundur, 22 oyuncu 90 dakika boyunca bir topun peşinden koşturur ve sonunda Almanlar kazanır" Garry Lieneker

23:57

Tarihe geçen sözler " Fergie "

Gönderen c[Я]esp0


İstatistikler mini etek gibidirler; size güzel fikirler verirler, ama en önemli kısımları saklarlar.

23:55

Tarihe geçen sözler " George Best "

Gönderen c[Я]esp0


"Eğer bana 3 kişiyi çalımlayıp 30 yard'dan liverpool'a nefis bir golle tribünleri ayağa kaldırmak mı, dünya güzelini yatağa atmak mı diye sorsanız karar vermesi zor olurdu. şanslı biri olarak her ikisini de yaptım. ama birini 50.000 kişinin gözleri önünde..."

23:50

Çubuklu Metin Oktay, parçalı Can Bartu

Gönderen c[Я]esp0


Metin Oktay'ın jübile maçından görüntü. Gazetecilerin yoğun ısrarlarını kırmayan 2 büyük usta birkaç saniyede olsa değiştirmişler renklerini..

23:46

Kuruluştan bugüne Barcelona amblemleri

Gönderen c[Я]esp0


Real Madrid'in amblemlerini vermiştim burada. Bunlarda Barcelona'nın. Ne kadar klasik adamlar olduklarını, belli ediyolar amblemde bile. Hep bir öncekine sadık kalınarak ufak değişiklikler yapılmış.

22:07

Kısa bir tatil molası

Gönderen c[Я]esp0

Yoğun geçen senenin ardından tatil benimde hakkım tabi. 2 günlük bir dinlenmeye çekiyorum ve Didim'e atıyorum kendimi. 2 gün sonra görüşmek üzere. Belki dayanamaz bu plajlardan yazarım size :)






21:59

" BIG " Jose ilk idmanına çıktı

Gönderen c[Я]esp0






21:56

Kuruluştan krallığa

Gönderen c[Я]esp0



Real Madrid'in kuruluştan bu yana amblemleri..

15:00

F*ck you

Gönderen c[Я]esp0


Bu adam kadar sözünü esirgemeyen birini görmedim. Barcelona'da Classico öncesi “Barcelona çok iyi bir takım. Bizim onlarla boy ölçüşmemiz mümkün değil. Favori Barcelona. Biz sadece elimizden geleni yapacağız” sözünden sonra nasıl bavul topladığını hatırlamayan varmı ? Türkiye'de çok hareketli günler geçirecektir. Büyük bir merakla bekliyorum kaybettiği maçlardan sonra vereceği demeçleri.

14:42

Tribünlerin etkisi

Gönderen c[Я]esp0





Ekrem'in çevirdiği topta Vikingur'lu oyuncu topu elle kesince kazanılan penaltı atışını tribünlerin yoğun isteği üzerine Quaresma kullandı ve sonuç ortada.

13:59

Henry Amerika'da

Gönderen c[Я]esp0



Bu sene başı gündemi en çok meşgul adamlardan birisi Thierry Henry oldu. Hem ülkemizde hemde yabancı kaynaklı basın onun hakkında bir çok spekülasyon yazdı ama geçen günlerde Steve Nash'in müjdesini verdiği haber en sonunda gerçekleşti. Henry Newyork Redbulls takımıyla anlaştı. New York Red Bull takımıda haberi burada duyurmuş. 22 Temmuz'da Tottenham'a karşı oynanacak maçta forma giyecekmiş Henry. Amerika'ya giden tüm oyuncular için hep para için gittikleri söylenir ama Henry 1-2 sene daha avrupada üst düzey oynayabilecek oyuncuydu bana göre.

İlk açıklamalarıda çok ilgimi çekti;


New York Red Bulls adına oynamak gurur verici.. Takımın geçmişi hakkında bilgi sahibiyim ve kulübe ilk şampiyonluğunu kazanması konusunda yardımcı olmak istiyorum. Başarının geleceğinden eminim..''



Tabii ki Amerika'lıların ticari zekası bu transferdede ortaya çıkmış ve Henry logoları olan bir çok yeni ürün çıkarmışlar bile. Onlarada burdan bakabilirsiniz. Ne diyelim kıskandım doğrusu. Ülkemizde Henry'i izlemek çok zevkli olabilirdi.